Hakkımda

Merhaba,

 

ben Hasan Berat Yıldız. 2007 yılında tanıştığım bilgisayar ile 2009-2010 yıllarında daha fazla haşır neşir olmaya başladım. O zamanlar bilgisayarı sadece bir oyun aracı olarak görüyordum. Genelde babamın laptopunda sketchup programı ile yapılar tasarlar ve yerlerine yerleştirirdim. Yaratıcılık için mükemmel bir araçtı. İstediğim her yere istediğim duvarı çekebiliyordum , istediğim objeyi yerleştirebiliyordum , istediğim kaplamayı zemine uygulayabiliyordum. Zaman geçtikçe ilgim daha da çok artmıştı.

İlkokul zamanlarımda internetten yaptığım araştırmalar (Youtube üzerinden izlediğim videolar) ile bilgisayar ekranını kayıt etmenin bir yolunu bulmuştum. Bu sayede oynadığım oyunları veya bilgisayar üzerinde gerçekleştirdiğim işlemleri kayıt edebilecektim. İlk öğrendiğim zaman bu benim için bir nimetti. Video kayıt etme işini öğrendikten sonra video düzenleme işini öğrenmeye başladım. Camtasia Studio vs. gibi programlarla (o zaman var mıydı tam hatırlamıyorum) videoları kes kopar yapıştır yapıyordum.

2010 yılında ilk e-posta adresime sahip olmuştum. Teyzem sağolsun bana Facebook hesabı oluşturmak için hotmail.com üzerinden bir e-posta adresi üretmişti. Tabi o zamanlar [email protected] gibi e-postalar kullanıyorduk. Teyzem benim ilk hesabımı açtığında çok mutlu olmuştum. Facebook’ta Farmville diye bir oyun vardı onu oynayacağım için çok sevinmiştim. Var zaman git zaman ben büyüdüm ve 2013 yıllarında bir youtube hesabı açtım. Bu hesapta arkadaşlarım ile oynadığım oyunları paylaşacaktım. Kısaca şimdiki çocukların hayali olan Youtuberlik işini yapacaktım 🙂 . Fakat ben bu hesabı tamamen eğlence için açmıştım herhangi bir amacım vs. yoktu. O sıralar Youtube üzerinden MuratAbiGF , saygı değer Murat abimi takip ediyordum halen takip ederim. Yansıttığı samimilik oyunları yaşayarak oynaması beni çok etkilemişti açıkçası..

İlk youtube videomu çektiğimde sesim ip-ince ben daha çocuğum vs. 10 fps video yüklemiştim youtube nedense 10 fps oyun oynamak bana o zamanlar çok eğlenceli geliyordu. Hiç yadırgamıyordum keşke benim daha iyi bir bilgisayarım olsa gibisinden bana yetiyordu. Zaten o dönemlerde benim bilgisayarım trojan yuvası gibiydi… Her tarafını virüs bağlamıştı bilgisayarın.

Gene bir ara geçtikten sonra ben Youtube videoları üzerinden Arma 3 diye bir oyunu gördüm. Arma 3 normalde taktiksel bir similasyon oyunu fakat o zamanlar (şu anda olabilir) RPG oyunu olarak oynanıyordu. Yani rol yapma oyunu. Ben bir şekilde bu oyunun Cr*ck versiyonunu indirdim ve Tungle (o zamanların meşhur ağ birleştirici uygulaması) ile bir Türk sunucusuna girdim. İlk yaptığım mevzu ise hile yapmaktı 😀 … Oyun içerisindeki paramı trilyona vurmuştum. Aklımdan geçen mevzuda polis karakoluna gidip bu parayı bağışlamaktı. Fakat işler hiç de öyle olmadı. Mevzu yerine gittiğim zaman admin panelden parama bakmışlardı …

Gel zaman git zaman cr*k sevdasından uzaklaştım ve orijinal oyunları oynamak fikrini aklıma koydum. İlk oynayacağım oyun CS:GO olacak idi. O zamanlar Cantuğ “Unlost” Özsoy abimi çok izlerdim. Okul harçlığımdan kenara ata ata belli bir miktar para biriktirdim. Kemal abime rica ettim kredi kartı ile Steam üzerinden oyun alacaktım. Oda beni kıramadı tabi ve ilk kez o zaman orijinal bir oyun satın almıştım. Çok mutlu olmuştum hemen eve gittim ve bilgisayarımı oyunu indirmesi için açık bıraktım. Gel zaman git zaman oyun 5 günde indi. Tabi o zamanlar internet maksimum 8 mbit felandı. Oyunu indirdim ve oynamaya başladım bir süre sonra gene nefsime yenik düştüm ve hile yapmaya karar verdim. Tabi oyunu diğer oyunlar gibi sanıyorum. Hile programını kullandıktan 3 dakika sonra VAC ban yedim. Eeee tabi çocuğum haliyle üzüntüden gözlerim yaşardı sonra gel zaman git zaman ben bu hile illetinden kendimi kurtardım. Artık oyunlarda hile yapmamaya başladım. O dönemler Arma 3’üde satın almıştım. RPG yazılımlarını paylaşan alman birkaç websitesi vardı ben bu siteleri takip ederek az-çok Arma 3 için oyun scripti hazırlamaya başladım. İlk sunucumu açtığım zaman baya abartı bir başlangıç parası vermiştim. Haliyle sunucu baya bir dolmuştu , çok iyi hatırlıyorum o zaman için imkansız olan bir sayıyı görmüştük 78 kişi. Bir sunucu içerisinde 78 kişi. Tabi biz sunucuyu nitrado üzerinden satın alıyorduk 10 TL’ye aylık … 4 kişilik sunucuyu 120 kişilik yapıyorduk ve milleti topluyorduk. Tabi 3 saat sonra sunucu çökmeye başlıyordu. Yazılım işleri bana daha çok yaklaşmıştı bu vesile ile. Her gün Arma 3 ile ilgili rehberler okuyordum. Aradan bir süre geçtikten sonra gamepanel yazılımlarını incelemeye başladım. Fakat neredeyse hiçbir şey anlamıyordum. Bir websitesini çalıştırmak benim 2 haftamı alıyordu. Bunun böyle olmadığını anladım ve bir süre sonra malesef pes ettim. Aradan bir süre geçtikten sonra Tayfun Erbilen (Youtube:Prototürk) abim ile tanıştım. O zamanlar PHP 5.6 vardı. Tayfun hocam o dönemler blog sitesi yapmak isminde bir eğitim serisi paylaşıyordu. Bende videolarını incelemeye başladım ve o gün PHP ve MySQL ile tam anlamı ile tanıştım. Eğitim serisini bitirdikten sonra basit bir blog sitesi yapmıştım ve hayata geçirmiştim. Fakat 1-2 hafta sonra h*cklenmişti. Ama o zamanlar ne olduğunu bende anlamamıştım ve yazıyı silmiştim sadece 😀 . Sonradan XSS , SQL İnjection gibi protokol açıklarının buna sebep olduğunu öğrenmiştim. Bu konuda daha dikkatli olmaya karar verdim ve “strip_tags” html yok etme tagını kullanarak güya korumaya aldığımı zannediyordum… Yavaş yavaş öğrenecektim tabi ki zamanı gelecekti. Bu yazılım sevdam benim oyun hayatıma da yansımıştı. Oyun yönetim paneli yapmaya çalışmıştım ve başarmıştım. Komut verdiğim zaman sunucuyu çalıştırabiliyor ve kapatabiliyordum. Linux sunucu üzerine 10 tane oyun sunucu kurmuştum ve bunu PHP ile hazırladığım web panele eklemiştim…

2017’den sonra PHP vs. gibi dillere daha çok hakim olmaya başladım. Artık hayal ettiğim her şeyi yapabiliyorum ve tasarlayabiliyordum. Ama gene yetmiyordu eğitim bilgi açlığı yapacak bir şey yok. 2015 yılında C# ve Python ile tanışmıştım fakat çok fazla kullanmasını bilmediğim için çok irdelemedim. 2017’de bu yazılım dillerini daha detaylı incelemeye başladım ve yavaş yavaş hakim olmaya başladım. Özellikle C# diline.

2020 yıllarında R10 webmaster platformu ile tanışmıştım , R10 bir sektördü bilginizi paraya çevirebileceğiniz bir sektör. Bende hemen bu işe atıldım ve çorba parası niyetine hobim ile para kazanmaya başladım. Gene gel zaman git zaman artık PHP bilgimin yetersiz olduğunu anlamaya başladım PHP 7.4 çıkacaktı ve ben halen Framework kullanmıyordum. Kafama koydum Codeignter diye bir Framework vardı onu öğrenmek için bir tane web sitesi geliştirdim. Web sitesini kodlamam diğerlerine göre daha kısa sürüyor ve daha konforlu oluyordu. Hazır bir yapı üzerine ben sadece kendi birikimlerimi ekliyordum. Veritabanı protokolü ile uğraşmama vs. gerek yoktu sadece bir kod tüm bağlantıyı tamamlıyordu. Bilgi açlığı hiçbir zaman bitmeyecekti elbette django vs. gibi python sürümlerini vs. aklıma gelemeyecek bir sürü yazılım-programları keşfettim. Çoğunu unutmuş bile olabilirim. Fakat bu deneyimler bana bir sürü katkı sağladı.

Kısacası hakkımda benim hatırlayabildiğim bu kadar. Küçüklüğümden beri başlayan bu bilgisayardaki oyun sevdası beni yazılım geliştirmeye doğru yöneltti…

%d blogcu bunu beğendi: